19 Şubat 2015 Ülkemiz büyük bir güvenlik riski altındadır. Hükümet gerçek tehdit yerine; vatandaşlarımızı anayasal haklarına rağmen kontrol edeceği, fişleyeceği, hayatlarını cehenneme çevireceği bir baskı paketini güvenlik diye sunmaktadır. Diğer yandan uluslararası toplumun en büyük tehdit olarak kabul ettiği IŞID ve benzeri radikal canavarların yarattığı tehlikeyi gizlemektedir. Ortadoğu tarihinin en karanlık dönemlerinden birinden geçiyoruz. Hükümet bu karanlığın bizzat planlayıcı ve uygulayıcı bir parçasıdır. Müslüman Kardeşler zihniyetini yerleştirmek için sınırımızı vahşi çağların tortusu barbarlara teslim ettiler. Bu felaket bize milyonlarca perişan sığınmacı, topraklarımızda cirit atan profesyonel katiller, çökmüş bir ticaret, çökmüş bir uluslararası itibar ve şüpheli bir NATO üyesi devlet olarak geri döndü. Bu sıcak tehlikeye ait cevap alamadığımız sorularımızdan bir derlemeyi ve uyarılarımızı kamuoyunun önünde tekrarlıyoruz: 1-Tekrar uygulamaya konulan “yeniden eğit donat “ ordusu Cihatçılar için taze kan sağlamaktan öteye geçmeyecektir. Hangi niyetle yanlıştan ders alınmamaktadır? 2-Hükümetin, Suriye’de uyguladığı planın parçası olarak son dört yıldır ülkemize taşınan çoğu Çeçen ve...